Sendikalardan kısa kısa
-Türk Harb-İş Genel Başkanı Bozal:
-"Türk Harb-İş Sendikası kurumsal kimliğini zedelemeye yönelik
atılan iftiraların hesabını yargıda tek tek soracağız"
Türk Harb-İş Genel Başkanı Bayram Bozal,
sendikanın kurumsal kimliğini zedelemeye yönelik atılan iftiraların hesabını
yargıda tek tek soracaklarını bildirdi.
Bozal, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Harb-İş'in Diyarbakır ve İstanbul
Anadolu Yakası şubelerinde olağanüstü genel kurul süreçleri yaşandığını
hatırlatarak, Diyarbakır şubesinin hukuki gerekçeyle, İstanbul Anadolu Yakası
şubesinin ise delege çoğunluğunun iradesiyle olağanüstü genel kurul yaptığını
belirtti. Bozal, "Hal böyleyken, genel merkezin şubeler üzerinde baskı
oluşturduğu şeklinde asılsız ithamlar üreten, inançlarımız ve bağlı olduğumuz
değerler gereği asla tasvip etmeyeceğimiz bir takım kişisel olaylar üzerinden
sendikamızın kurumsal kimliğini yıpratma çabası içine girenler amaçlarına asla
ulaşamayacaktır" değerlendirmesini yaptı.
Eski Genel Eğitim Sekreteri'nin internette yer alan bazı uygunsuz
görüntüleri nedeniyle sendikanın kurumsal itibarına leke sürmeye çalışan çevreler
olduğunu öne süren Bozal, şunları kaydetti:
"Bu çirkin olay üzerinden, köklü bir tarihe sahip olan sendikamız
yıpratılmaya çalışıldı. Yönetim Kurulumuz, uygunsuz görüntülerinin
yayınlanmasının hemen akabinde ilgili şahsın istifasını almış ve görevine son
vermiştir. Söz konusu görüntülerin medyada yayınlanmasından önce bu konu ile
ilgili bilgi sahibi olsaydım aynı kararlılıkla ilgili kişinin görevine son
verirdim. Şahsen bu saygın camianın genel başkanı olarak, bir baba ve bir eş
olarak; hayatımın en büyük üzüntüsünü ve hayal kırıklığını yaşadığımı
söyleyebilirim. Ancak Harb-İş üyelerinin gözbebeği bu kurumun bir takım komplo
girişimleri ile yıpratılmasına asla göz yummayacağız. Türk Harb-İş Sendikası
kurumsal kimliğini zedelemeye yönelik atılan iftiraların hesabını yargıda tek tek
soracağız."
-Demokrat Eğitimciler Sendikası-
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, 28 Şubat
sürecinde açılan soruşturmalar sonucunda görevine son verilen, istifa eden veya
müstafi sayılan 10 bine yakın devlet memuru ve sözleşmelilerin bir çoğunun yıllar
sonra tekrar görevlerine dönmesinin Türkiye'nin demokrasi, adalet ve hukuk
çıtasının yükseldiğinin önemli bir göstergesi olduğunu belirtti. Bu yönde atılan
adımları önemsediklerini ve desteklediklerini ifade eden Avcı, disiplin suçu
nedeniyle görevine son verilenler için gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığına,
boşta geçen sürelerin emekliliklerine saydırma hakkı tanındığına işaret etti. Bu
kişilerin prim ödemelerinin de devlet tarafından yapıldığını bildiren Avcı,
şunları kaydetti:
"Ancak bu düzenlemeler, baskı, sürgün, disiplin soruşturmaları gibi
nedenlerle istifa eden veya müstafi sayılan memurları için herhangi bir hak
doğurmamıştır. Aynı tarihlerde görev yaptıkları meslektaşları bugün
emekliliklerini hak etme durumuna gelmelerine rağmen mağdur kamu görevlileri
ilerleyen yaşlarına rağmen hala birkaç yıllık memur olarak çalışmaktadırlar.
Geçmişte ciddi mahalle baskılarına, amir ve idare zulmüne uğrayan bu kişilerin de
geçmiş kayıpları telafi edilmelidir."
-Tüm Sağlık-Sen-
Tüm Sağlık-Sen Genel Başkanı Okay Erözgün, görevleri başında hayatını
kaybeden sağlık çalışanlarının şehit sayılmasını istediklerini ve bunun üzerine
Sağlık Bakanlığı'nın çalışma başlattığını belirtti.
Sağlık personelinin görevlerinin ifası sırasında veya görevleri sebebiyle
şehit olmaları halinde, şehit ailelerinin talebi halinde veya Bakanlıkça resen
şehitlik belgesi tanzimine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla bir
yönerge taslağı hazırlandığını ifade eden Erözgün, "2 gün önce Sağlık
Bakanlığı'ndan talebimiz sadece şehitlik belgesi değil yakınlarının da şehitlik
haklarından yararlanmasıydı. Talebimiz üzerine Sağlık Bakanlığı şehitlik belgesi
verecek ancak yakınlarının bu haktan yararlanıp yararlanmayacağı net değil. Görev
esnasında vefat eden sağlık çalışanlarımızın yakınları da şehitlik haklarından
yararlansın istiyoruz" değerlendirmesini yaptı.