Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti (1)
-"Temelde enerji ve gıda fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak ikinci
çeyrek
sonu itibarıyla enflasyon, Nisan Enflasyon Raporu öngörüsüne kıyasla daha
düşük
bir oranda gerçekleşmiştir"
-"Temmuz ayının ilk yarısına dair gelişmeler, enerji fiyatlarındaki
azalışların
sürdüğüne işaret etse de uluslararası petrol fiyatlarında Haziran ayı
sonundan
itibaren gözlenen yukarı yönlü eğilim kısa vadede enflasyon üzerinde risk
oluşturmaktadır"
-"2012 yılının ikinci çeyreğine ilişkin göstergeler, ilk çeyrekteki olumsuz
seyrin kalıcı bir eğilime işaret etmediği ve takip eden dönemde ekonominin
ılımlı büyüme patikasına yeniden döneceği yönündeki öngörüleri
doğrulamıştır"
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK),
temelde enerji ve gıda fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak ikinci çeyrek sonu
itibarıyla enflasyonun, Nisan Enflasyon Raporu öngörüsüne kıyasla daha düşük bir
oranda gerçekleştiğini bildirdi.
Kurulun 19 Temmuz tarihli toplantı özetinde yer alan enflasyon gelişmeleri
başlıklı bölümde, Haziran ayında tüketici fiyatları yüzde 0,90 oranında
azalırken, yıllık enflasyonun yüzde 8,87'ye yükseldiği, bir önceki PPK toplantı
özetinde dikkati çekildiği gibi enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarının olumlu
seyrinin enflasyondaki baz etkisi kaynaklı yükselişi sınırladığı, bu dönemde
temel enflasyon göstergelerinin yıllık artış oranlarının ise azaldığı belirtildi.
Haziran ayında mevsimsellikten arındırılmış işlenmemiş gıda fiyatları azalış
kaydederek ılımlı görünümünü sürdürdüğü, bununla birlikte gıda ve alkolsüz
içecekler grubu fiyatları yıllık artış oranının baz etkisiyle yüzde 7,38'e
yükseldiği ifade edilirken, Temmuz ayına ilişkin öncü göstergelerin taze meyve
fiyatlarındaki gelişmelerin etkisiyle yıllık işlenmemiş gıda enflasyonunun
yükseleceğine işaret ettiğinin altı çizildi.
İşlenmiş gıda fiyatlarında ise artış eğiliminin bu dönemde özellikle ekmek
ve tahıllar ile yağ fiyatlarına bağlı olarak sürdüğü, özellikle ekmek
fiyatlarında ilk 6 aydaki birikimli artışın yüzde 8 oranına yaklaştığı, bu
gelişmede Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği'ndeki düzenlemelerin
etkisinin hissedildiği kaydedilirken, bu etkilerin önümüzdeki kısa vadede de
işlenmiş gıda fiyatlarını olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığı belirtildi.
Enerji fiyatlarının yurtiçi akaryakıt fiyatlarındaki düşüş ile Haziran
ayında gerilemeye devam ettiğine değinilen toplantı özetinde, Temmuz ayının ilk
yarısına dair gelişmeler enerji fiyatlarındaki azalışların sürdüğüne işaret etse
de uluslararası petrol fiyatlarında Haziran ayı sonundan itibaren gözlenen yukarı
yönlü eğilimin kısa vadede enflasyon üzerinde risk oluşturduğuna işaret edildi.
Hizmet grubunda yıllık enflasyonun yüzde 6,94 ile önceki ay seviyesini
koruduğu anımsatılan PPK özetinde, bu dönemde yıllık enflasyon ulaştırma
hizmetlerinde gerilerken, haberleşme hizmetleri ve kirada yükseldiği, hizmet
fiyatlarına ilişkin yayılım endeksinde bu dönemde sınırlı bir artış gözlense de
mevsimsellikten arındırılmış fiyat verilerinin hizmet fiyatlarının ana eğiliminde
yatay bir görünüme işaret ettiği bildirildi.
Temel mal grubunda ise yıllık enflasyonun yavaşlama eğilimini sürdürdüğü ve
yüzde 7,93'e gerilediği, dayanıklı tüketim malları ve giyimde yıllık enflasyon bu
dönemde gerilerken, diğer temel mal kalemlerinin yıllık enflasyonunda artış
kaydedildiği belirtildi.
Mevsimsellikten arındırılmış verilerin temel mal grubu enflasyonunun ana
eğiliminin ikinci çeyrek sonu itibarıyla önemli ölçüde yavaşladığına işaret
ettiği, söz konusu gelişmelerin etkisiyle temel enflasyon göstergelerinin ana
eğilimlerindeki aşağı yönlü seyrin devam ettiğinin vurgulandığı toplantı
özetinde, "Temelde enerji ve gıda fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak ikinci
çeyrek sonu itibarıyla enflasyon, Nisan Enflasyon Raporu öngörüsüne kıyasla daha
düşük bir oranda gerçekleşmiştir" denildi.
-Enflasyonu etkileyen unsurlar...-
PPK toplantı özetinin enflasyonu etkileyen unsurlar bölümünde ise 2012
yılının ilk çeyreğine ilişkin milli gelir verilerine göre, iktisadi faaliyetin
Nisan Enflasyon Raporu'nda ortaya konulan görünümle uyumlu seyrettiği, bu dönemde
yurtiçi talep ılımlı bir artış sergilerken, net dış talebin yıllık büyümeye
öngörülenden daha yüksek bir katkı yaptığı, yani ekonomideki dengelenme sürecinin
güçlenerek devam ettiği, ilk çeyrekte milli gelir dönemlik bazda gerilese de bu
daralmanın büyük ölçüde olumsuz hava koşulları gibi geçici unsurları
yansıttığının tekrar vurgulandığı kaydedildi.
2012 yılının ikinci çeyreğine ilişkin göstergelerin, ilk çeyrekteki olumsuz
seyrin kalıcı bir eğilime işaret etmediği ve takip eden dönemde ekonominin ılımlı
büyüme patikasına yeniden döneceği yönündeki öngörüleri doğruladığının altı
çizilirken, sanayi üretiminin Nisan-Mayıs döneminde bir önceki çeyreğe göre güçlü
bir artış kaydettiği, PPK üyelerinin, bu gelişmenin olumsuz geçen ilk çeyreğin
telafisini de içerdiği, dolayısıyla güçlü toparlanmaya rağmen iktisadi
faaliyetteki ana eğilimin ılımlı seyrettiği değerlendirmesinde bulunduğu
bildirildi.
Kurulun, Mayıs ve Haziran aylarında iktisadi faaliyete dair yavaşlama
sinyallerinin küresel ölçekte giderek yayılmasının yılın ikinci yarısına ilişkin
dış talep görünümü üzerinde aşağı yönlü risk oluşturduğunu not ettiğine dikkati
çekilirken, başta Yunanistan ve İspanya olmak üzere Avrupa ekonomilerine ilişkin
sorunların belirsizlik algılamalarını artırdığı, Çin ve ABD ekonomilerinde
iktisadi faaliyet ve işgücü piyasası eğilimlerinin küresel büyüme görünümü
açısından yeterince güçlü olmadığının görüldüğü ifade edildi.
Küresel ekonomideki sorunlara rağmen ihracatın 2011 yılının ikinci
yarısından bu yana kriz öncesinden daha güçlü bir ana eğilim içerdiği
vurgulanırken, Kurulun, bu durumun dengelenmeye yönelik politikaların birikimli
etkilerine ve dış piyasalardaki pazar çeşitlendirmesine atfedilebileceğini
belirttiği, ekonomideki dengelenmenin ikinci çeyrekte sürdüğünün görüldüğü, bunun
makro-iktisadi temelleri ve dolayısıyla Türkiye ekonomisine ilişkin algılamaları
iyileştirdiği, son dönemde imalat sanayi sipariş ve perakende sektörü satış
beklentilerinde bir miktar bozulma gözlense de istihdam ve yatırım planları ile
tüketici güveni gibi orta/uzun vadeli beklentilere yönelik göstergelerin nispeten
olumlu bir resim çizdiği vurgulandı.
Yılın ilk aylarında iktisadi faaliyetteki yavaşlamaya bağlı olarak
istihdamda zayıf bir seyir gözlendiği ve işsizlik oranlarındaki düşüş eğiliminin
durakladığı kaydedilirken, iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanmanın etkisiyle
Nisan döneminde tarım dışı işsizlik oranının bir önceki döneme göre yeniden
gerilediği, son aylardaki eğilimler itibarıyla sanayi istihdamında toparlanma
güçlenirken, hizmet istihdamının ivme kaybettiği, Nisan döneminde güçlü bir artış
sergileyen inşaat istihdamının Şubat dönemindeki sert gerilemeyi büyük ölçüde
telafi ettiği, öncü göstergeler kısa vadede ılımlı bir istihdam artışına işaret
etse de küresel ekonomiye dair aşağı yönlü risklerin sürmesinin, önümüzdeki
dönemde istihdam artışını sınırlayabilecek bir unsur olarak öne çıktığı ifade
edildi.
(Sürecek)