Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün:
-"ABD'li ICA Internatıonal Capital Alliance firması Kilis'te
6 milyar dolarlık güneş enerjisi yatırımı yapma kararı aldı"
-"Aynı firma Hindistan'a yapmayı düşündükleri evsel atıkların
kullanım suyuna dönüştürülmesiyle ilgili 200 milyon dolarlık
yatırımı da Türkiye'ye kaydırma kararı aldı"
-"Teşvik paketinin açıklanmasının ardından Diyarbakır Organize
Sanayi Bölgesi'nde 150, Van'da 127, Şanlıurfa'da 58, Muş'ta 14,
Batman'da 65, Adıyaman'da 15 yatırım için arsa tahsisi yapıldı.
Çok ciddi yatırım talebi var"
-"Şu anda makul bir hızla gaza da çok basmadan yolumuza devam
etmeliyiz. Ama frene de basmamız gerektirecek bir durum o kadar yok.
Yani bu hızımı devam ettirmemiz lazım. Belki biraz hızlanabiliriz"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,
ABD'li ICA Internatıonal Capital Alliance firmasının Kilis'te 6 milyar dolarlık
güneş enerjisi yatırımı yapma kararı aldığını bildirdi.
Katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtlayan Ergün, Türkiye
demokrasisini, hukuk zeminini güçlendirirken, hak ve özgürlükler alanını
genişletirken, öbür taraftan da her bölge için ekonomik refah düzeyini artırması
gerektiğini kaydetti.
Ergün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde de yatırımların hızlanması
gerektiğine işaret ederek, bu bölgelerde kamu yatırımlarının son sürat arttığını,
ancak özel sektör yatırımlarının da bölgede artması gerektiğini vurguladı.
Özel sektör yatırımların en önemli argümanının teşvikler olduğuna işaret
eden Ergün, teşviklerin yatırımları artırmada önemli bir unsur olduğunu, yeni
teşvik paketindeki 5. ve 6. bölge teşviklerinin de bu dönem çok cazip teşvikler
olduğunu belirtti.
Bakan Ergün, Muş Organize Sanayi Bölgesinde teşvik paketinden sonra 14 tane
yatırım için arsa tahsisi yapıldığını, Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde 178
tane talep geldiğini, bunların 150 tanesinin teşvik paketi açıklandıktan sonra
gelen talepler olduğunu, Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde yer kalmadığını,
yer seçimi çalışmalarının devam ettiğini anlattı.
Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'nin genişletildiğini, bu 178 yatırımın da
yapılmasıyla birlikte bu bölgede çok ciddi bir hamle olacağını dile getiren
Ergün, Van Organize Sanayi Bölgesinde 127 tane arsa tahsisi yapıldığını bildirdi.
Ergün, Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesinde 58 tane arsa tahsisi
yapıldığını, bunların içinde büyük firmaların da bulunduğunu aktararak, şunları
söyledi:
"Mesela Hakan Plastik Şanlıurfa'da yatırım yapıyor, Pınar Holding yatırım
yapıyor, Ülker Grubu Şanlıurfa'da yatırım yapıyor. Büyük yatırımların da bölgeye
gitmeye başladığını görüyoruz. Batman Organize Sanayi Bölgesinde 65 tane arsa
tahsisi yapıldı yeni taleplerin de var olduğunu biliyoruz. Ve Batman Organize
Sanayi Bölgesi doldu genişletme çalışmalarını devam ettiriyoruz. Bir örnek daha,
Adıyaman Organize Sanayi örnek böyle seçme birkaç örnek vereyim.
Adıyaman Organize Sanayi Bölgesinde 15 tane firmaya yerimiz az olduğu için
ancak 15 firmaya tahsis yapabildik. Şimdi hemen 15 hektarlık yeni ikinci organize
sanayi bölgesi ve organize sanayi bölgesinin genişletilmesi çalışmalarını
Adıyaman'da devam ettiriyoruz. Gördüğünüz gibi Diyarbakır, Batman, Adıyaman,
Mardin, Van hangisi olursa olsun çok ciddi yatırım talepleriyle bu teşvik
sisteminden sonra karşılaştığımızı görüyoruz ve biz arsa tahsislerini yapmış
bulunuyoruz."
-Kilis'e 6 milyar dolarlık yatırım"-
Bakan Ergün, Amerikan firması ICA Internatıonal Capital Alliance'ın Kilis'te
güneş enerjisiyle ilgili panellerin ve diğer aparatların üretimi için organize
sanayi bölgesinde yer talebinde bulunduğunu, onlara yardımcı olduklarını
belirtti.
Nihat Ergün, şunları ifade etti:
"Orada organize sanayi bölgesinin genişletilmesi şeklinde. Fakat bunun
dışında, enerji santrali güneş enerjisiyle ilgili santral çalışmaları 200
megavatlık bir santral kurmayı da orada planlıyorlar. Bu 700 milyon dolarlık bir
yatırım böyle bir santralin kurulması. Ve 3-4 yıl içerisinde de bunu 2000
megavatlık bir güce ulaştırmayı amaçlıyorlar. 2000 megavatlık bir güneş enerjisi
santralinin de yaklaşık 6 milyar dolarlık bir yatırıma tekabül ettiğini
görüyoruz. Bu güneş konusunda önemli bir yatırımı gerçekleştiriyorlar.
Bunlar aynı zamanda sadece güneş enerjisi yatırımı değil güneş panellerinin
üretilmesiyle ilgili de bir yatırım. İlk etapta mesela Hindistan'a yapmayı
düşündükleri bir yatırımı Türkiye-ye kaydırdılar, Kilis-e kaydırdılar, 200 milyon
dolarlık bir yatırım. Değişik alanlara da bu firmaların girmesi mümkün. Mesela
köylerde ve kanalizasyon arıtma sistemi bulunmayan yerlerdeki evsel atıkların
kullanım suyuna dönüştürülmesiyle ilgili yatırım yapmak isteyen Amerikan
firmaları da var veya aynı firmanın bu alanda da yatırımları var. Bunun için de
ayrıca arsa taleplerinde bulunuyorlar. Teşvik sistemi, az önce söylediğim gibi
özellikle 5. ve 6. bölgede çok önemli yatırımlara imkan veren bir sisteme
dönüştü."
-"Hızımızı ayarlamamız gerekiyor"-
Ergün, Türkiye'nin son ekonomik krizde iyi bir performans gösterdiği,
özellikle 2010 ve 2011 yılında dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinin başında
geldiği için, şimdi büyüme hızı biraz yavaşlatıldığında Türkiye ekonomisinin
küçüldüğüne dair bir algı oluştuğunu aktararak, Türkiye ekonomisinin
küçülmediğini, Türkiye ekonomisinin hızlı büyüdüğünü belirtti.
Türkiye açısından Avrupa pazarlarının daraldığını dile getiren Ergün,
şunları kaydetti:
"Bakıyoruz büyük ekonomilerde bir tedirginlik var. O zaman hızımızı
ayarlamamız gerekiyor. 130 kilometre hızla gidiyorduk, şimdi 110'la gidiyoruz,
90'la gidiyoruz, yerine göre 90'a çekiyoruz, 110'a çıkıyoruz. 130'la gideriz,
140'la da gideriz. Gideriz ama, ileride bir keskin viraj var, ileride bir yol
kazası var, ileride bir başka bir şey var. Yani, yukarıdan baktığımızda orayı
görüyoruz, orayı göre göre de hızımızı artırmanın bir anlamı yok, gerçekçi değil.
Biz makul bir hızla yolumuza devam ediyoruz.
Ama yüzde 9'luk büyüme olmayınca, yüzde 5'lik büyüme olunca Türkiye
ekonomisi küçülmüş olmuyor ki, Türkiye ekonomisi büyüyerek yoluna devam ediyor.
Büyüme, 2012 yılında yüzde 4 hedeflemişiz. 4 veya biraz üzeri bir büyümeyle bu
işin içerisinden çıkmış olacağız. Ama dünyada yaşanan gelişmeleri de yakından
takip ediyoruz, elimizi güçlü tutmaya çalışıyoruz. Merkez Bankası rezervlerini
güçlü tutmaya çalışıyoruz, Merkez Bankası'nın politika araçları mümkün olduğu
kadar çeşitli olması gerekiyor ve Merkez Bankası da o politika araçlarının
çeşitliliğini günü geldiğinde doğru bir şekilde kullanmaya devam ediyor."
2012 yılında belki bütçe açıklarının 2011'e göre biraz daha fazla
olabileceğini, içerideki bazı harcamaların biraz daha fazla yapılması
gerekebileceğini dile getiren Ergün, ama bunu tehlikeli olmayacak boyutlarda
tutmasını da bildiklerini ifade etti.
-"Fren yapmamızı gerektirecek bir durum yok"-
Nihat Ergün, aslında dengeler biraz kendi kendine oluştuğunu dile getirerek,
şunları söyledi:
"Yani eğer miktar hızımız artacaksa da yol şartlarından dolayı artar. Yani
mutlaka ille de gaza yüklenmek icap etmez. Zaten çok büyük eğimli bir rampada
gidiyorsanız, gaza ne kadar yüklenirseniz yüklenin hızınız belli bir şeyi aşmaz
yani belli bir noktayı aşacak değildir. Şu anda biz daha düz bir yola geldik
yani. Şu anda makul bir hızla gaza da çok basmadan ama frene de basmamız
gerektirecek bir durum o kadar yok. Yani bu hızımı devam ettirmemiz lazım. Bu hız
bizi daha sağlıklı bir şekilde yolumuza devam etmemizi sağlayacaktır. Hani gaza
basalım biraz hızlanalım. Belki biraz hızlanabiliriz yani.
Yani bizim makul bir nokta da gitmemiz gerekiyor. Ama fren yapmamızı da
gerektirecek bir durum da yok. Frene basalım işte hızımı yavaşlatalım böyle bir
nokta da değiliz. Artık biz bu süreçte dünya konjonktüründe hızımızı bulduğumuzu
düşünmemiz ve bu hızla belki biraz daha hızlı yolumuza devam etmemiz gerektiğini
düşünmemiz lazım. Yani özel sektöründe, piyasanın da beklentileri böyle olmalı.
Yani kişiler kendi şirketleri açısından kendi sektörleri açısından
değerlendirmelerinde haklı olabilirler. Onlar o sektör, o şirketin durumu
açısından biraz daha hızlanmamız lazım diye düşünebilirler ama biz sadece o
şirket, sadece o sektör açısından bakamayız duruma."